Ruha Düşen Çileler V...Ruha Düşen Çileler V… Ben; denizler yorgunu ihtiyar bir martıyım. Ben; ışığa sevdalı mahzun bir karartıyım… Hangi rüzgârı görsem senden bir parça taşır. Ya sedef işli bir ah! Ya da bir sırça taşır… Ben; gece sabaha dek ışığımı beklerken, Şafak söküp, usulca hasrete emeklerken… Kederimi bir bilse efkârından yanar kum. Zehrini kendisine döker de erir zakkum… Ben; ürkek bir yıldızım gecelere sinerim. Ne zaman yağmur yağsa yeryüzüne inerim… Ah’ım var dalgalarda kumsallar beni dinler. Tan benimle tutuşur, gün benimle serinler… Ben; kara bir kıtayım bu dünya üzerinde, Yağmalanmış dört yanım kan var sim-ü zerinde… Kaderimi ezelden böyle yazmışlar benim. Sende çekil git hadi! Toprağa düşsün tenim… Ben; yetim bir çocuğum Gazze sokaklarında. Yüreğim kül ve nasır isyan şafaklarında… Kurduğum her hayalde intifâda izi var. Vuslata ulaştırır bu son savaş bizi yâr… Ben; küllere aşina çağların çerisiyim… Sensiz kalan her şeyin ötesi, berisiyim… Yılmadım bu an’a dek intizâr savaşından. Halimi görse Hallac korkar kendi başından… Ben; küflü bir zindanım bu sevda sarayında Göklere yalvarırım beni meczup sayın da, Bitsin yalan dünyada çektiğim bunca elem. Yazsın artık fermanı yazacak eşsiz kalem… Ben; şanından muzdarip gam yüzlü bir puhuyum. Ne Yusuf’un rüyası ne Mecnûn’un ruhuyum… Ömrümde tek muştuyu gelişinle almıştım. Onu da hayal sanıp rüzgârlara salmıştım… Ben; şairim sevdiğim kalbimde can kırığı Takvimlere bıraktım en son ki hıçkırığı… Gidiyorum işte bak! Ah bulaştı serime. Kim bilir belki bir gün gelirsin makberime… Yusuf Mescioğlu Onaltıekimikibinondört. |