Bu aşk hiç bitmeyecek
Münzevi akşamlara rahmet okutan yalnızlığım
İki keskin bıçak arasında sıkışmış Bahtı karanlık sevdalarım Kalın bir romana sığmaz ahlarım Ateşleyin mumları! Bugün Azraili ağırlayacağım. Hiç bu kadar hazır değildim ölüme Bir kere gözlerin değdi ruhuma İflah olmaz artık Taşıyamaz bedenim aşkın ağır yükünü Mavzeri suskun dağların Aşina sessizliğidir dört duvar arası yokluğun Sitemim gereksiz değildir denize Kalemi daldırmışım mürekkep rengine Zindanına düşmüş kalbim gözlerinin Rüzgâr esiyor hayalinin körfezine doğru Dokunsam gönlünün göğüne Yıldızlar dökülür mü acep elime Gurbet diyarından getirilmiş süsmüş kirpiğin Batar sanki gülden örülü yüreğime Yosun yeşili gözbebeğin Acıyı süpürsün dehlizlerinden Tutuklanmış düşlerimi Çarmıhında gizler zaman Dökülün karıncalar toprağımdan Bahardır ağaran yapraklar Rengi yağmurdur saçlarına Acıyan ve ağlayan mevsim Giderken bıraktığın gül Kitap arasında yeşerecek Tozlansa da raflarda Bu aşk hiç bitmeyecek 9.09 07 Hüseyin Özbay |
Giderken bıraktığın gül
Kitap arasında yeşerecek
Tozlansa da raflarda
Bu aşk hiç bitmeyecek
emeğine
yüreğine sağlık