2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1584
Okunma

"hayat adalettir" denilmişti eski bir haziran müjdecisi takvim yaprağında.
her şey bunu anlamakla başladı ve bitti.
/
ağır bir yaz geçiyordu
mevsim çok kurakdı inan
hiç de felsefe yapıcak halim yoktu
ama dilimden boşalıp gitti kelimeler
ortam müsaitti ama
ramanzanda alkolsüz sarhoşluk iyiydi
aklımca günahsızdık alayımız
ya da öyle sanıyorduk
hatırlamıyorum
başlandı söze;
- mutlu olmak istediğin kişi
sana somut bir katkı vermeden
soyut bir varlığınla
tüm varlığını
kökünden satın alabiliyorsa
hemde hiç para vermeden
hakketen aşıksın -
denilmişti
sonra sözden kesildi erbap
herkez vurmuştu kendini geceye
o vakitten gayrı anlaşılmaz üçgenlerdeyiz doğrusu,
kimi zaman kaderin
kimi zaman fahişelerin
ama üçgendeyiz,
anlaşılmaz üçgen,
...
çok zamanlar geçti,
tekrar söze durdu birileri,
- günahlarını aklına getir,
sonra yaşadıklarını
eğer adamsan
terazi tutar birbirini -
denildi,
yine kafalar güzeldi
bunu anlamakda çok ağaçlar kestirdi
(şu bizim takvim yaprakları hikayesi)
...
sonra yapraklar azaldı,
elimiz titreyerek koparıyoruz
baktık ki olmucak böyle
yavaşlattık zamanı
anladık olayı
karşılıklı anlaştık,
ben onu anladım o beni...
tek sorun vardı,
takvim yaprakları tükendi,
nice yıllarımızda bitti nice umutlarımızda
ama sonuçta anladık olup biteni
...
Hüseyin Özkaymak