Ödünç GülüşlerEylül kapıda Gözlerinde sarı hüzün İki elinde solmuş papatyalarla Benim yüzümde Polyanna saklı Atayım diyorum bir kenara Yüzüm kanıyor, acıyor her defasında Gözlerimin çarptığı dağlara gideceğim Ruhum yaşlandı Tutunuyorum gölgesinde bir ağaca Çınar mı yoksa söğüt mü tanımıyorum Utanıyor çocukluğumun bilmişliği Dolunay akıyor avuçlarımdan Yardım et Uzak derelerden su taşımalıyım Yıkanacağım kirlenmiş gülüşlerden Yüzüm çirkinleşecek Kocayacak çizgiler biliyorum Polyannayı yırtmalıyım Daha dün pakta bir çocuktan ödünç aldım Akıbeti belli değil gülüşümün Geceyi uyandırdım Geri vermeliyim gülüşü Hırsız gibi köşe bucak kaçamam hüzünden Solgun benizli hüznün istilasında kirpiklerim Gelinliğinde kırmızı kuşağıyla kış yolda Ödünç gülüşler caddenin ortasında Birkaç cümle daha ezberledim eylüle dair Kasımpatı takacağım kuşların yakasına Şimdi geceyi sermeli ahşap zemine Yakamozu yastık yapmalı başıma Üşüdüm, biraz daha çeksem yıldızları üstüme Acır derdimden yüzüm ağlar Nerede gülüş satanlar N.K. |
Şimdi geceyi sermeli ahşap zemine
Yakamozu yastık yapmalı başıma
Üşüdüm, biraz daha çeksem yıldızları üstüme
Acır derdimden yüzüm ağlar
Nerede gülüş satanlar ...üstat yine kaleminizden anlamlı ve bol imgeli bir şiir okudum tebrikler saygılarımla Hasan Öztürk