Kırkıncı GünDiri diri gömüyorum etlerimin altına öfkemi Kusuyor derimin altında içindeki yılanları Kıvrım kıvrım oluyor sızıyorlar damarlarıma Nöbetlere giriyorum, çığlığım diriliyor hesapsız bir anda Elimde değil yol buluyor kalbime, savunmasızım yarından İntikamın en cafcaflı gelinliğini giydiriyor gözlerime Allanıp pullanıyor / tapınıyorum / Afrodit güzelliği Lal olmayı diliyorum / neye yarar / kanımı içiyor çıyanlar Bileğimde en dolgun damarı seçip deşiyorum Beyaz mermer üzerine damlıyor, pıhtılaşıyor aklım Midem bulanıyor, mecburum / ölümcül değilim / korkmayın Koparıyorum başımı, öldüremedim / karanlıkta doğuyorum Soğuk, omuriliğimden ayrılmış etime değiyor / üşüyor sırtım Yaslandığım ifrit kabulüm değil / yeniden doğmalıyım Göbek bağımı paslı makasla kesmeyin bu sefer Karanlıkta doğurmayın beni / paslanmasın büyüteceğim cümleler Kahrolası kinlerimi toprağın altına gömmeliyim / ya da Gözlerimi çıkarıp maviye boyamalıyım kızıl mermerde Karanlığı alıp çürümeli öfkem / düşmeli kırkıncı gün Yalnızım, biri el uzatsa / el verin / affetmeyi öğrenmeliyim Nevim Karahan |
son kıta beni çok etkiledi nedendir....böyle içli şiiri alkışlarım...
saygılarımla