/ sen de / SUSŞımardı başımı dayadığım dağ Bakmadım doruklarında çiçeklerine / yıktım Ağdalı cümleler kaldı altında Çölünde mecnunun cesedini gördüm Ayaklarımı küçük derelerin sularında buldum Yaralara aldıran kim! Her şeyi göze aldım / yürüdüm Bir taşın yosunu gözlerimi almak istedi Düşürdüğüm düşlerimi arıyordum / sen saklı Soyundu fikrim umursamazlığından Sessizce söylendim “Gözlerim olmaz, gülüşlerimi al” Gamzelerimde hüzünleri besledim Avcı gönderdiler / vuruldu gözlerim Sancısı bende, yırtılarak şafak güneşi doğuracak Birazdan / O vakit En çok gözlerindeki ışığı sevdim Ne olduysa… Işıksızım / yıldızları da bıraktım çığ altında Uçurum / aslında yanılgılarım Ben kendimi kandırdım / sen karanlıktın Güzden bozma bir kış günü / güneş tepede Kara bulutlarını dikti başıma Yüreğime bereketinden keder damlattı Mevsimi saklayacaktım yamaçlarıma Kılınmadan namazım Buzuna sardı sarmaladı / baharsızlığına gömdü İtirazım yok / yine yıkardım dağları Öfkelendi dağın kibrini bilmez serçe Dalımdan uçtu gitti bilmediğim şehirlere Gitme dedim / kalbim yarım Birkaç kelimeden cümle kuracaktım Büyü bozulmasın istedim / aklımda bildiğim gibi kal Sustum Şimdi varsa bir söyleyeceğin / sen de / SUS Nevim Karahan |