AH; AYAKLARI CENNETİN ÜSTÜNE BASAN KADIN'IM...Uğruna göz pınarlarımı kuruttuğum, Yüreğinin her atışında, Bir sır gibi saklandığım yar... Nerelerdesin? Hangi gönüllerin izinde, Ömrün kaçıncı güz’ündesin? Ah meleklerin koynunda, Hasret türküleri çalan yar, Ah, ayakları cennetin üzerine basan kadın... Ah, yüreğimin buruk uhdesi, Ah, avuçlarımda tutamadığım gençliğimin anası, Tüm can acılarımın tek ilacı... Ya sen felek... Sen hep kahpe misin? Git şimdi... Ruhumu cennetlerin ırmaklarında yıka, Meleklerden feyz al felek... Dağılan tüm parçalarımı topla gel, Kapı kapı,tokmak tokmak, Özlemlerimi, Gençliğimi, Ve kaybettiğim tüm güzelliklerimi... . . . . . Ey alnıma yazılmış, Kaderime kazınmış hasretim... Azad et beni, İnan kalmadı mecalim, Pamuk ipliğine bağlanmış uykulara, Daha önce hiç esiri olmadığım kabuslara, Alışamadım, Sensiz çok gülmeye çalıştım, Nafile, başaramadım... Ah felek söyle cennetin üstüne ayakları basan kadınıma, Bu gece toplasın yıldızları, Esir alsın ay’ı, Karartsın tüm dünyamı... Ve... Sadece elması andıran gözleriyle, Aydınlatsın gecemi, Alsın üç-beş hecemi... //Vasiyetim olsun, Ben altı ay önce öldüm...// O-nu se-vi-yo-rum... Unutmasın... ... .. . |