Ecel gibi şAşaa.,
Elimde avucumda yoktur..,
Rüzgargülünün gölgesinde divaneyim ben Bu gün daha durgun, dünde kalan müptezel Fırsat dediğin nedir ki?! Bize geldiğinde: Bir âmîn miktarı zaman Ya içe çekilen veya üflenen nefes, fi eman Olsun.., Ecel gibi şaşaa! Sen onu arasan yoktur, yok olur O seni aradığında, mutlaka bulursun. Kim, cüssesinden daha büyük., Biriktirdiğini bir oturuşta aşırmış? Yüreğini dolduranlar var ya., Bir ömür hamallık eder Vefasızlığı taşırmış.. Yürüyecek yol olsa ne gam Unutulmaya yüz tutmuş, kadim dostluklar Musallada, vuslata ant içmiş aşklar varken Yarım kalmış yaşamın gizinde heyhat Sorarım: Ölüp dirilmedikten sonra Var mı, vaat edilen istirahat veya., Misli cennet gibi, sürekli rahat?.. Mehmet Sani Özel 23.07.2011 |
derin dizelerinizle merhaba özünüze, merhaba gönül gözünüze...
kutlarım mânâ dünyasının efsunkâr kalemini. saygı ve bitimsiz dost selâmlarımla...