Düşlerden Gelen
Çocukluğundan arta kalan renklerin
Eli değmişken fonda ki aksine Yersiz yurtsuz tebessümler ilişmiş Düşlerden gelene... Söyle sen düşlerden gelen! Altın boynuzun esaretinden kaçan Haylaz martılar üşüşürken arsız düşlerime; Oyuncaklar yerine Kırgınlıklarla dolu sandığımdan, Kekremsi oyunların şavkı vururken Geleceğin gergefine astığım beynime Duyacak mısın sesimi ? Soluk soluğa içtiğim sigaranın gölgesinde Eriyen yüreğimden sessiz çığlıklar göndersem Kanırtabilir miyim kuytulara sakladığın yaraları ? Yaralarını yaralarıma katsam, Kabuklarını ele güne dağıtsam Doldurabilir miyim özünde ki boşlukları ? Kaldırabilir mi ki yüreğin Katlana yuvarlana öbeklenen acıları... Dönebilir mi yüzün Çocukluğundan arta kalan Naif renkli ellerine. |