GERÇEK
öylesine seviyorsun ki
ölmecesine. üstelik güveniyorsun yaşanmış günlerin anısına. umutlanıyorsun gülümsemelerden. onu duyumsuyorsun,tüm güzel şeylerde sobanın yanışında, ampulün parıltısında. onu buluyorsun düşündeki yarında. o süslüyor rüyalarını, gözlerin onunla açılıyor uykudan. sığmıyor yüreğe,dile,şiire o sesleniyor dinlediğin şarkılardan. eşdeğer oluyor mutlulukla tüm adımların ona gidiyor. ona açılıyor kolların. dudakların onun için açılıp kapanıyor. dilin onun için dönüyor. sevdanı veriyorsun, umudum diyorsun. ona koşuyor, onu yaşıyorsun. o ise çok uzaklarda, uzağında umudunun,sevdanın. açılan kollarının uzağında. onun umudunda sen yoksun. ayak seslerinde değil,onun bekleyişi. onun yüreğinde sevgin yok, onun sevgisinde sen yoksun. ve sen eriyorsun gitgide bitiyorsun. hiçbir şey ifade etmiyor onun gözünde sevgin gibi,bekleyişin gibi,umudun gibi acıların ve göz yaşların da. yanıtsız sorular kemirmeye başlıyor düşünceni. -neden ?diyorsun -niçin, nasıl? diyorsun anlayamıyorsun. ve sana duygusal diyorlar susuyorsun. bir şeyler kabarıyor içinde dökemiyorsun. gözlerini tavana dikiyorsun, bir nefes daha çekip sigarandan dumanını havaya üflüyorsun ve acı acı gülümsüyorsun. İŞTE O KADAR! |
dumanını havaya üflüyorsun
ve acı acı gülümsüyorsun.
İŞTE O KADAR!
o kadar,aşk budur galiba kutlarım