Yokluğunun Başlığı
senin bana veremediğin sevdan
şimdi benden sana helal olsun. üstüme yıkılmış ızdırap kokulu dünlerim ve yüzünü görmek için saklanıyor. kanadı kırık düş(üş)lerim. yokluğunun ağır zamanlarından baktım sana bir süre ve, kendi yalanımı ortaya çıkararak sevmedim dediğinde , kaçışını gösterdin bana işlediğin bütün cinayetleri üstüme yıkarak. dilim senden ibaretti kelimerim sana sevdalıydı gözlerime yapışan o yokluğunu söküp atamadım. ve, ben yoklugunun adını ’Sen’ koydum . ben hep burdaydım yoktu hiç boşluğum . seninde burda olan sadece yokluğun... yokluğunun doğumunun sırlarını soruyorum Adem’e dünyanın ilk günündeki gökyüzüm oluyor gözlerin . sakladığım senin sevgim satır altında mavi düşlerim . yokluğunun başlığını arıyorum dizelerimde . yüreğimin darasını alırken şimdi. içimdeki kafes perde perde yalandan hiç utanmış mı? al eline aynayı bak diline ..! şimdi sende hiç sevme , varlığın yokluk ,yokluğun yoksulluktur bana bende seni sevmeden çek git.! yokluğunu fark etmeden git:! içimi kalın örgülerle örüp ince sızılardan temizliyorum . geçmişin medfun kokulu kara yazlarından , şimdi bana söylediğin en saf yalanlarda beni arayıp bulamadığında üzülüyor olacaksın . vakit çok geç olmuş, bense çoktan gitmiş olucam. |