şiirimin kefeniher bir seçim bir vazgeçiştir... son sahnenin ardına saklanan verilen söz kaçar gibi yakalanırsın kendine birden havada bulursun duygularını darmadagınık sanki başinda o deli rüzgarlar hiç esmemiş esenlerde yetmiyormuş gibi... içimde tanıdıklarım vardı sen, dışında söylenmesi gerekenler vardı şimdi çogul terkedilişlerin tekil düşleriyiz eksilmiş, verilmiş sözlerin son süsleriyiz sözsüz kaldın bir cevabın yoktu, dilsiz kaldın gidenin çoktu.! o uyku tutmaz bekleyişlerde ... gözleri sensiz kalmış bir nefesin, soluğu boşluk olurdu... duygularımı , hislerimi ıslatip ipe asanlara sorun kelimelerimin eksikliğini tükenmeyen duygularımla çiçek açan gözlerimin rengini içimde acıtıcı bir soğuk var istenmesi güç olan bir sözün verilmeside kolay olamazdı... ben size çok şey anlatıyorum , siz az anlıyorsunuz. yanılgılarınızı gerçek sanıp düştüğünüz o yalana tekrar düşüyorsunuz . kendini hak etmediğin yerde alkışlıyorsun .! seni yazan kalemimi kırıp seni söyleyen sözlerimi siliyorum. sözlerimi sildim özüm yarım kaldı hey sen ordaki! dilini mi katbettin kaleminde kagıdına yazacak söz mü bulamıyorsun neden susuyorsun .’ yoksa , dilini ıslatıcak düşüncen mi yok satırlarında , tamam arşın rengi belli oldu dilini yormana gerek yok benden eksildin ,kendinde çoğal şimdi.. şiirimin kefenini sen giy, tabutun ben olurum.! |
Biraz mânidar, farklı ve güzeldi
Sevgiyle kalın