AYRILIK DÜŞTÜ HIÇKIRIĞIMA
Havada uçuşan nefesinin zerrelerini, içime çekiyorum…
Kardelen misali buzları kırıyorum ve semaya yükseliyorum. Kıpır kıpır nevbaharın kucağında, yüreğinde kayboluyorum… Sana adadığım kan güllerine seni anlatıyorum, Bir annenin çocuğuna esrarlı bir masalı anlattığı gibi… Sim sırmalı güneş sendeki sıcaklığı kıskanıyor… Ve isimsiz kayboluşlar kara bulutlaru davet ediyor yüreğime… Sinemin gizinde dermansız yareme mubtelayım şimdi. Aktıkça cana özlemin sızıntısı ılık ılık, Ruhum pervasız acının hazzında kanatlanıyor. Gizlenen kül yığının, Köz kavrukluğunda sevdam, Sığınır mavi alevlerin eteklerine can simidi misali Ucuz sözcüklerin gölgesine sığmayan,sana olan sevdamı, Arz ederim arşa halimi, medet umarak Hak’dan, Kaybetmenin korkusu çöreklenince haince yüreğime. Feryadında parelenen bülbülün avazı suskun şimdi kuytularda. Yürek toprağında göz yaşıyla büyüttüğüm güller, Bükük boyunlarıyla soluk, küskün beklemelerde süresiz… Ruhum kaybetmelerin korkulu serzenişlerde kıvranır, Ve ayrılık düşer hıçkırığıma sessizce… remzihan |