-)(-)(-)(-BEHNAZ-(4)-)(-)(-)(-
Şiraz’ın İrem gülü
Sen gönlümün bülbülü Bu gönül abad oldu Sen ol sevdamın gölü Zayendeh Nehri süzülür gelir Beyaz bir kuğunun endamı onda Isfehan akşamı büyüler beni Allah verdi Han köprüsü Renk cümbüşünde Köprü ayağında Hoş bir kahvede Kahve içiyorum aklımdaysa sen Fuzuli diyor ki: “Saklasan gönlündeki aşkı bir sır gibi, Söylemesen ne çıkar a Fuzuli; Görenler anlamaz mı sanırsın Aşk ateşiyle yanışından acınası halini...”” Ey acem mülkünün Nazlı Sunası Şah meydanında ilerliyorken Aklımda yine kara gözlerin Mescid-i İmam da Duada dilim Mavi çinilere yüzün yansıyor Mescidin büyüleyen akustiğinde Adını haykırmak istedim bir an Kırkdokuz çeşit yankı yaparak Kakh-ı Ali Gapu sarayının Terasındayım Önümde meydan ve yalnızlığım Cehel Sütun’un Havuz başında Suya vurdu yine güzel camalin Şeyh Lütfullah Ebu Abdullah türbelerinde Zamanın içinde yolculuktayım Fuzuli’nin dediği gibi Sevda ataşiyle yanıyor sine Şiraz’ın cennet gülü Cabernet Şiraz’dır gül dudakların İsfahan ilinde aradım seni Gezdiğim yerlerde sen yoktun yine Mor dağların lalesinde Behnaz seni arıyorum Sevdamızın halesinde Behnaz seni arıyorum Seni Acem diyarında bulmak Milyonda bir ihtimal olsa da Aramaktan vaz geçmeyeceğim Çünkü sen benim kaderim oldun Her nereye baksam orda sen varsın Akan kanım gibi damarımdasın Onun içindir ki: Deşt-i Kebir gibi yanan yüreğe Bir avuç su bulup atıver gitsin Deşt-i lut gibi donan yüreğe Bir avuç közü de katıver gitsin Sadık DAĞDEVİREN Aşık Lüzumsuz |
Ebu Abdullah türbelerinde
Zamanın içinde yolculuktayım
Fuzuli’nin dediği gibi
Sevda ataşiyle yanıyor sine
Şiraz’ın cennet gülü
Cabernet Şiraz’dır gül dudakların
İsfahan ilinde aradım seni
Gezdiğim yerlerde sen yoktun yine
Mor dağların lalesinde
Behnaz seni arıyorum
Sevdamızın halesinde
Behnaz seni arıyorum
Mükemmel bir şir okudum gönlünüze sağlık .saygılarımla