-)(-)(-)(-BEHNAZ-(3)-)(-)(-)(-
Şiraz’da gördüm güzel
Gülüşü destan güzel Her gönlün sevdiği var Bana da Behnaz güzel Behnaz’ın kara gözleri Bagh-e Anar da bir kara üzüm Bagh-e Takhti’nde ılık bir güneş Nasılda doğuyor sabahlarıma Nima Yusiç Şöyle diyordu bir şiirinde “”“Ve bu öykü öyle anımsanır ki hâlâ, Ve dudaklarımda asılı durur bu sözler: "Yakan kimdir? Tutuşturan kimdir? Kimdir bağışlayan yüreğindeki bu öyküyü?"”” Behnaz Sen benim kaderim oldun Yaratandır elbette Yakan ve tutuşturan yüreği Ne,Deşt-i Kebir’in kızgın kumları unutturur seni Ne de Deşt-i Lut’un gece soğukları Göz bebeklerinde kaybolurken bakışlarım Cabernet Şiraz’dır sanki dudakalrından Dökülen Kendimden geçerim Mest eder beni Arg-e Kerim han kalesinde Dolaşıyorken Vekil camiinde duada dilim Behnaz bilsen seni nasıl severim Kerim Han caddesinde Yürüyorken ben Keşke yanımda sen olsa idin Vekil pazarında,kapalı çarşıda Hep seni aradım Ben kömür gözlüm Persepolis şehrinin Antik kalıntıları arasında Dolandım durdum Üstad Muhammed Hassan’ın Yaptığı İrem bağların Tam ortasında Saray merdivenlerinden çıkıyorsun sen Lavanta kokuyor bahçe de yolda Sarv-e Naaz dalında Şakıyor bülbül Yol kenarlarında ne güzeldir gül Şiraz’lı Behnaz’ın sevdası başka O nasıl bakıştır davetkâr aşka Sende eller gibi dedirtme keşke Hazar kıyısında gör ne haldeyim Sarv-e naaz’ım Avazım Sensiz olmaz Biliyorsun Bu baharım,bu yazım Hafızın el kitabı “”Faal-e Hafiz””da Sen çıkmışsın şansıma “””Şiraz’lı Sa’dinin türbesi aşkın kokusunu saçacak””” ..Ve bu bahar Benimde gönlümde Behnaz gülleri açacak Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Tebrik ve takdirlerim yüreğine ve kalemine muhterem hemşehrim.. Selâmetle kalasın..