(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
hepsi bu... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hepsi bu... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Dışarıda güneş, ama neden pencerem şuan karanlık ,bilmiyorum!
İlk önce şairin dikkatimi celbeden bir özelliğini paylaşmak istiyorum müsaadenizle, bilahare kendimizi şiire bırakacağız.
Bakalım bizi nereye götürecek şiir:
Dinlediği bazı müzikler öyle etkiliyor ki O’nu,hemen kaleme sarılıyor –yanılıyor muyum yoksa-. Nereden biliyorum, müziğe kulak verelim,bize anlatır.
Ve bu benim de çok hoşuma gider:
Müzik ve şiir
’müzik ruhun gıdasıdır’ derler ya hani,işte o ruhun şahlandığı an’lar bu an’ lardır. Kimi susarak anlatır,kimi de böyle şair gibi,kalem ve kâğıtla. Ruhu tutsaklığından alıp gezintiye çıkarıyor adeta.
Yapmak lazım…
Bazı şiirlerde alıntılamam gereken bölümleri ayırırım-köşede bekletirim-; ama bu sefer şiiri bütünen alıntılamak istiyorum.Öyle ki, sanrı gibi hepsi dokunuyor insana/bana. ‘Dokunma,yanarsın’,der gibi fısıldadı kulağıma.
Dokunmadım.
Ve
Farid Farjad, nam-ı diğer ‘Kemanı ağlatan’ adam. Her dinlediğinizde yüreğinizin en hassas yerine dokunduğunu hissedersiniz. Hatta öyle bir dokunur ki bazen, keman birlikte siz de ağlarsınız,ağlarsınız,ağlarsınız. Şiirsel bir çalışı var kemanla.Gözlerini kapa ve hisset gidişini.Mülteciliğini görürsün aynalarda.
Her şeyi hatırlatır,eski fotoğrafları,eski aşkları,eski oyunları ve hatta o taş kalpli eski sevgilileri… her şeyi hatırlatır.
Ve ağlatır.
…
Bu şiiri bu/gün/akşam/gece defalarca okuyacağımdan o kadar eminim ki, ki şuan bile üç kere okudum. Bu minnet değil,borcum var sanki bu şiire,bana öyle geldi belki bilmiyorum,bilmiyorum...
Alıntılamak istiyorum bir yerleri; dokundurmuyor.
Abartıyorum şiiri/şairi,ama çok sevdiğim motto cümlelerden bir tanesi beni haklı çıkarıyor sürekli,’aşırı olan doğrudur’. Evet, doğruyum bundan ötürü. Sevdiğim şeyleri abarttığım doğru… Sevmediklerime de gözümü kaparım.
Aslında susup şiirde demlenmek isterdim;ama durduramadım içimdeki haylaz çocuğu. Rahatsız ediyordu. Bıraktım.
…
Son olarak şunu paylaşmak istiyorum:
‘’…saçlarından öpüyorum zamanın’’ -dokunduruyor,en nihayet- Dün akşam eklediğim son şiirimde buna benzer-benzer demek ne kadar doğru bilmiyorum, ama- dizeyi anımsattı. Ve bu çok hoşuma gitti gerçekten. Bir şeyleri hatırlatması bazı şiirlerin çok önemli-kendimi kastetmiyorum, sakın ha- Yolculuk yaptırmalı şiir okura biraz da.
Ne dersiniz, zaman aynı anda seslenmiş olabilir mi? Tevafuk mu yoksa?
‘’karanlığı öpüyorum saçlarından’’ -O dizenin dökülmüş saçlarından birkaç tel işte-
sen !!
can şairem...
biliyorsun değil mi ? yüreğinde ki derinliği
işte orayı kaz...
kazımaya devam et...
seni çok seviyorum...