Aklımdaki Kuşlar
‘Aklımdaki kuşlar hüzünle ölüyor
ve buna bir dur diyen hiçbir gökyüzü görmedim’ Zaman geçip gidiyor üzerimden yanına almadan beni belki bu nedenledir geçmişe takılmam bu denli Dışarıda çocuk sesleri bazen tanrı’nın ağzından kaçıyor duyuyorum mutluluğa kulak misafiri oluyorum ki bu eve pek davet edilmem Biraz daha kalıyorum, biraz daha uzun... Dışarıda çocuk sesleri bana bilmediğim bir hayattan bahsediyor parlak nilüfer bahçelerinden gök kuşağı üzerine kurulu düşler meclisinden anlamıyorum dünya haritasında o hayatın yerini bir türlü bulamıyorum belki bu yüzden ölüme güzel bir anlam getirebiliyorum... Pencere pervazında ölü bir kuş gibi yatan kederi avuçlarımın arasına alıyorum sonra onu sahipleniyorum onu besliyorum ona vücudumdan bir yuva yapıyorum! Belki benim gidecek bir yerim hiç olmadığından... Dünyanın barış geçirmez tüm savaşları iki ciğerim arasına düşüyor göğsümde bazen bir Hiroşima, bazen bir Filistin ağrısı nasıl nefes alacağımı bilmiyorum! şimdi, mezar taşı anne rahminin başına dikilmiş Iraklı bir bebek gibiyim Belki sırf bu yüzden doğmamış olmayı yeğlerim! Hayat öldürür ve ölüm hayatın başladığı işi bitirir; İşte bu yüzden ben ’yaşadım’ diyemiyorum! |
iyi şâir sıfatını hak edecek ender kalemlerden biridir.
iyi şiir okumak isteyenlere diğer yazdıklarını da okuyun derim.
hürmetle