Halet-i ruhiye
Sahildeyim
Denizi seyrediyorum dalgaları Gökteki yıldızlara bakıyorum Yaslanıp Zührenin göğsüne bir sigara yakıyorum. Biliyorum Akıp giden bunca kalabalık içinde yalnızım Yıldızlar kadar... Yalandan gülümsüyor yüzüme martılar Ben yalandan dalgalara taş atıyorum Bir gerçeği yüzüme çarpıyor rüzgar Biliyorum Sustuğum kelimeler kadar gerçek olacak Bundan sonra söyleyeceğim yalanlar. Sonra kıyıya çarpan bir kabarcıkta suretini görüyorum Öyle yorgun öyle güzel Bir sahilde sanki yeniden doğuyorum kendimden Toprak nasıl uyanırsa sessizliğinden Doğuyorum bir gerçeğin olur olmaz yerinden. Derinlerde bir yerlerde içimde Harbin gizemini yaşıyorum Ta hücrelerimde yaşıyorum bir savaşın en kıyasıya halini Arkama bakmadan koşuyorum Koşuyorum zihnimden suretin kaybolana kadar Kendimden kaçıyorum Ya da senden Kaçıyorum Ama nereye kadar? Başımı gömüp ellerime Tekil depremlerden geçiyorum Derin bir nefes alıp sükunet çekiyorum içime Dağlarla vuruşurken zerrelerim Acımaya başlıyorum kendi halime. Gidişine çoktan alıştım anlayacağın Sakın gelme... |
Sakın gelme...
offf ,
dost ne kadar müthiş bir finaldi o
harikasın
kutluyorum değerli şairi ve güzel şiirini
saygılarımla