HAYKIRIŞEy dağlar... Getiremedim sözümü yerine. Kınalımı salamadım eteklerinize, saramadım kuzumu. Siyah perçeminden, çekemedim yaram üstüne. Gamzesinden akamadım şarıl şarıl. Sen bana tuzaksın dedi. Ey yollar... Basmam dedi senin bastığın yere. Geçmem serden geçtiğim gibi senin geçtiğin yerden. Derdimi büyütür, yakı yakarım en ağrılı sevdama. Sana selam ederim cumanın salâsında. Benden geldiğini bilirsin dedi. Ey kuşlar... Sustu, güle aşık bülbülüm. Kalbimin kubbesinden uçtu ak güvercinim Dar geldi göğsümün göğü kırlangıcıma. Göç etti katar katar, su yolundan geçiverdi suna boylum. Sen bana yalnız kafessin dedi. Ey Anam... Sen gibi değildi onun sevgisi, Huzur bağları dolu bahçesi. Binler tas su içsem akar çeşmesi, Tutam yar elinden gidelim dedim. Sen daha küçük çocuksun dedi. Ey Dostlar... Bir gün ,canım elinde, can çekişiyor, Bir nefes üfürdü, kendime geldim. Gözüm ama değil de görmüyor eli. Bana senden gayrısı yalandır dedim. Yalanına beni de ortak et dedi. Bu şehir girdap, Bu şehirde ben. Bu Adam yorgun. Gidiyorum girdaba salınaraktan. Son defa hayaline sarılaraktan. İçime çekerken usulca seni, Sayıklıyorum, uçuşuyor kelimeler; "Mis kokulum, boncuk gözlüm, ekmek tenli sevdiğim" |