DURUM BELİRLEMESİ
ağustos iki bin yedi
bütün yıl ömrüme kattığın sevgi hani karlı bir kış günü gibi başlayan kabının şeklini alır gibi yani ne varsa içimi kaplayan bekleyiş değil,bir başka biçimi bekletenini anlayan kaybetmediğim ümidi hani gözü gibi saklayan o bendim,bendim o ağustos iki bin yedi aldım götürdüm ben onu şehir inci, içim yangın, özüm ağlayan kendime dinletemiyorum bir bunu gidişinin tezliği ya dağlayan ya zelzele gibi başlayıp bir volkan gibi patlayan sen şunu bilmiyorsun sen şunu omzunu yürümedin hiç nefesini saklayıp koklamadın burnunu aldım götürdüm ben onu ağustos iki bin yedi deniz dalgasız olacak gelirsen martılar kaygısız olacak gagasıyla simit diye andığın gevreği sözlerinden kapacak muhakkak bir martı olacak gelirsen |