MASA
O masa şimdi uzak, alabildiğine uzak
Yolumda zikzaklar çiziyorum Nasıl çıktığımı bilmiyorlar yukarı Gözlerim ıslak yüreğim ıslak Merdivenler şimdi önümde tırmanıyor Uzanıyorum tek başıma ve o basamak Nasıl oluyor da bayan ’İyi değilim.’ diyor Sonradan düşününce seviniyorum Usul usul ve yavaşça Oturuyor işte yapbozun taşları O gün bu gündür geldi çattı bak Ben hala ahlarımı Göğe yükselen bir meleğe benzetiyorum! Şu gün yani ben Burada ne arıyorum? Neye yarar fellik fellik beni sormak? Nasıl çıktığımı bilmiyorlar yukarı Gözlerim ıslak yüreğim ıslak. Kendimi bir kefene Bir kefene Çöldekini koyuyorum. Bu sen olamazsın diyorum Leyla! Bodur bir ağacın altında dişlerimi sıkıyorum Sonrası kefene kalıyor gönlümü sarmak, Ben hala inanmak istemeyen bir adamım Dehşete düşmüş bir göç kuşu gibi Yalvarıyorum arkasından uçmak Kanat çırpmak devreye giriyor sonra İmkansız hale geliyor Zihnimdeki masayı yakmak... Başımı sokuyorum bir damın altına Bu sen olamazsın diyorum Leyla! Kendime baktıkça burkuluyorum Üzülme kıyamam diyenleri bana Hasta ziyaretçilerine benzetiyorum... O adam şimdi uzak alabildiğine uzak Ruhum nazik çöldekine nazaran Nasıl çıktığımı bilmiyorlar yukarı Gözlerim ıslak yüreğim ıslak! |