Asılı Kaldı
Kafaya koymuştu
bedelinin farkındaydı tırmanacaktı son tırnağı sökülünceyedek kendisine sözü vardı zirvesinde gözü vardı sıradağların en yücesinin bu ihtiyar takat şu kelalaka duruş öylesi bir savruluşla fırlayıp doruğunu yakalamak rüyaydı güya.. bu uğurda amuda kalksa nafile yan yatıp çamura batsa bu kafile imkansıza yaslansa aslansa paslansa kaslansa dörpülenip masatlansa göbek bağını kesemeyecek yenik düşecekti yorgunluğuna... varsın olsun dedi kaybedecek neyim var bu uğurda tüketecek astarım yenim tenim oldukça kefenim hoş geldi sefalar götürdü... kapanan han kapılarını eskimiş tüm yapılarını sırtına dehleyip taradı sağı solu ve buldu Tibete varan yolu nasırlaştı eli kolu aşındırdı kayaları ulaştı kırı boz yaylalara buda’ya yüz sürdü adakladı ciğerini süründü yüzükoyun çakmaş taşlı zifir kaşlı ela bakışlı asmalı bahçelerden ulaştı ulaşa sokaklar kavga dolu bu tütsüler hayra elamet değil yanık yüzlü dilberler ellerinde örgüler sıvalandı duvarlara davarlara geçit yok davul zurna postal gözlüler tank suratlılar kızıla muratlılar meydanlaştı dayak küfür zalim zulüm bu yarım asırlık sefil bu katmerli zehir revamı kara gülüm deva arayıcılar kanlı sancılara merhem olmadı seyirci kaldı koca dünya iki perdelik orta oyun izler gibi gerdana ak inciler dize gibi ekrana düzüldüler ömüğü fıkılar büzüğü sıkılar takılı taklavatlılar oniki avratlılar... dedi karakedi çıkınını çomaklayıp düştü yollara engebeli debdebeli inişli tepeli kulakları küpeli duvağı selpeli eteğine varak dedi kamburunu harmanladı sızıları dermanladı saptı zor yola zorun sevdası bir başka sevdalanması bir ömür buzlu rakı içer gibi ateşsiz duman çeker gibi sırra kadem basar gibi gölgesi desenlendi desenlen desen karakedi donuk tırnaklarını yüreğine batırıp dermanı umuda yatırıp destur deyip zıpladı doruğa ulaşan kola kardelenli tepelerin en yücesi aşıkların gözdesi kırınca endamını sarstı arzın damını... çığlar kapladı her yer ak kefen cüce dağlar yerinden oynadı karlar nehir oldu kaynadı bir çığlık saplandı yalçın kayalıklara acılı bir ağıt saklandı dudakların kınına bir çift göz fırladı çıktı yuvasından bakarak yerin tavanına. asılı kaldı asılı aslı astarı... Volkan Kemal NOT; Karakedinin düttürülerinden Bu öyküsel düş, düşleri havada donmuşlara adaklanmıştır. Ol nedenle karakedinin düşleri kundaklanmıştır. Tibet halkına selam olsun ! |
Normalde serbest şiirde aşırı kafiyeyi pek sevmiyorum.Yani genetik yapısı itibariyle ona aykırı geldiğini düşünüyorum.Ha bu olmamalı anlamında değil .Elbette sese ve ahenge önem veren bir şair için ki şiirde mutlaka olması gereken ana unsurlardan biri olduğunu düşünüyorum elbette gerekli.Sizin bu şiirinizi ilk okudum dedim kendi kendime çok fazla abartmış gibi. Sonra bir daha okudum .Önyargının ve dikkatsizliğin insan üstündeki olumsuz etsininin bir kez daha yaşarak farkına vardığımı anladım.Düşüncem değişmedi serbest şiirde aşırı kafiyenin aykırı oluşuna dair ama bu şiiri ilk kez istisna görüyorum bu mantığıma göre.Tebrik ederim.Cidden sesler bu temaya ve kurgusal anlatıma çok yakışmış.Gönül emeğiniz varolsun.Saygılarımla.