Fate'ye Mektup -2-rastgele patlak veren fırtınadan kaçar gibi kanatlı ve tedirgin sığınıyorum kollarına Fate okyanusta başı boş dolaşan dalga misali bir hamlede beni yutası var öfkemin üstüne kilit vurduklarım boğulacağı yerde beni içten içe yiyip bitiriyor Fate gün oluyor ki yaygarayı basıp ortalığı ayağa kaldırasım geliyor öyle kontrolsüz çullanıyor ki üstüme hırçınlığım sahile atar gibi içime boşaltıyorum hepsini hastane koridorlarında sürekli can çekişiyorum Fate hurdaya dönen yüreğimi boylu boyunca sedire uzanmış her gün başka tarafını hora teperek uğurlarken görüyorum kaç ölünün cenazesi kalktı içimden kaç cesedin ruhuyla yıkandım ters yüz çevrilip ve kaç ruh yüzümü yalayıp geçti vaftiz edilip inan ki bilmiyorum ama var ya Fate her defasında randevusuna gecikir gibi telaşlı solgun ve yorgun çıkıp gitti yüreğim benden gören de cennetle sözleştiğimi sanır kefen ki boynumda zaten asılı bugün nasılım diye sorma Fate seni benden alıp götüren gün yine düne göre belki dilim peltek daha bugüne bakarsan dünden kalma karma yarına kalırsa zevzek haliyle çıkarsa karşına hiç şaşırma saat şimdi 13:30 surları ve gözlerim zamana mıhlanmış sanki hasbelkader karşılaşıp şiirle ayak üstü kafa ütüleme derdinde sana doğru gelirken takatımı nerde ne zaman düşürdüm nerde peyderpey boşalttım içimi dışıma hatırlamıyorum be gülüm hani düşlere yayan yürümeye alışkındık her adım bir öncekinden ağır yüklenirdi ayaklarımıza tabana kuvvet dedikçe gelene geçene reverans verip var gücümüzle abanırdık bacaklarımıza şimdi aynı dertten kederliyim Fate hani üfleyecek olsan uçar giderim ya peki yokuşu göğe değen umutlara ne demeli aklı sıra bana tuzak kuracakmış rüzgâr çaktırmadan silip süpürecekmiş yerden süprüntüleri saat 14:30 şimdi ve gözlerim mıhlandığı yerden fırlamak üzere ele avuca sığacak tumturaklı söz de bulamıyorum ki istermiydim böylesine pas tutmuş yerimde oynak ya da kıvrak kelimelerle boyuna zıplayıp durmayı korkuyorum Fate başımda bekleyen ve refakatçim kesilen bu hastalıklı günler geçmek bilmiyor bir türlü nefes aldırmayan şu dar koridorlarında duvarların itişe kakışa sırtımı kamçılamalarından gına geldi artık gevşeteyim derken gerilen cümlelerimi iyice yuvarlayıp duruyorum uçurumun yamacından tıkalı kulaklara öğütülmesini istediğim dili bir karış dışarda kalmış küfürlerimi saat 15:00 surları ve gözlerim intihara meyilli bakıyor ah Fate boşver aldırma bana say ki yüreğimi hoyrat rüzgâra kaptırdım savurdu parça parça say ki hırçın denize bile bile yolladım salladı dalga dalga şimdi dışarı çık ve gökyüzüne bak hemen iki çift sözüm var daha bulutlara astığım az sonra düşer gül kırmızısı yanaklarından sımsıkı kucaklayıp sakla kimseye göstermeden ... kendine çok iyi bak beni düşünme güzelim bakma sen ara sıra eser böyle fırtınalar herkese selam söyle bir gün bakarsın gelirim yarına nasıl olsa durulur kabaran sular ... Meral Gül |
şiir'le dertleşmek,işe yarıyor,tebrikler...