taşın uğrak yeriŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "siz yoksunuz...şiir yazan ellerim yok!"
♧Gülten Akın♧ yüzünü ağartan ince kıyık uzuvlarıyla ölür bir kadın gıkı çıkmadan acısının ağırlığına uygun dört duvar arası mutluluk sinek avlarken evin içinde yün patiklerini yanına almasına müsaade etmeyen ahiretten günahkãr çıkar sicili bozuk pamuk ipliğine bağlı hayata her yeni gün kederiyle doğan güneş alacaklı olunca toprağından uzanır yatağında duldasız üryan kurak ve sıcak hazları soğuk ve yağmurlu kaşları dili suskunluğa yatkın evin kırılmaz eşyası her şeyden uzak herkesten biraz azimli sabrının mahsulü kırdırır birbirine duvarları ağzı kulaklarına varana kadar günahtır kitabında gülmek karanlığında dönenip ipildeyip vızlayan içre neyi betimlese içinde yarım yün yumağı gereksinim düşünen adam heykeline göz devirmeden sarılmak ister öylesine taş bile yerinde ağır bayım arada put kesilip susası gelir olduğu yerde aşınık ve durağan oysa kuş olup uçmak varken k.açtığı her mevsim yerle yeksan var amacı güdmeyen sırtındaki kulunç bir yanı çürür yılgın ölü yaprak misali ömrü vefa etmemiş seyirsiz bir ağlatı bu dinle sana umudun sapı bana da hüznün çöpü evin onulmaz iki yarası arada bir gül derler gülesi gelir alazlı dudağında taşıyla beraber bakar bitimsiz kutsanmış taşına eli kolu bağlı eprimiş diliyle derinlere gömülmüş oyuntusunda ağlar dur duraksız farkına varmadan ... sen orada duruyorsun diyorsun ki bana çiçek buralar dipsiz bir çukur gör sen beni o taşla kalbimi dür yeter m.g |