GÜZ BUĞUSUBir ırmak akar kalbimin deltasında Savurur beni aşkın açıklarına Çöl kumları rüzgarla oynaşır Ben aşkımı ararım Esmerliğinde gök kuşağının Kuş gölgeleri düşer Göğün maviliklerine Kalbimde bir ilkim başkalaşır Zaman dirilir Dar geçitlerinde aşkın Felsefenin başlangıcı olur aşk Ve geçmiş dönmüştür ölümden Gülüşün ruhun felsefesidir artık Hırçın dalgalar vurur Kıyılarına kalbimin Tarih kadar eski bir resmin Karışır yağmur ertesi uzaklara Sıfırlanmış yalnızlıklar kalır geriye Acı kahveler içilir Kuşluk rakısının ertesinde Mutluluk ince bir sızı Hayatın aç karelerinde Aşkın gerçekliğinde yanılsıyor hayat Kainat doğrulatır kendini Aşkın karmaşasında Aşk terk eder teni Ölümden önce Bu yüzden tanıktır ölüm Çiğ yaralara Ve ben Aşkın sağ çıktığı yerden Akıyorum nehrine Bir güz buğusunda Omzumda melekler Aşk için diktiğim Ağacın gölgesinde Adını bilmeden Ben geçiyorum senden Ay doğar ve esmerliğin kalır geriye |