Ay da küser, güneş kırılır , gece yıkılır. Bakma sen günün yüzünü eşkitmesine Bir leylî yalnızlıkda kalmak onun derdi Örmek Züleyha’nın saçlarını rüzgâra nazire Sürmelemek yüreğinin gözlerini Kapkara ...
Gurubun bakışlarına yılgınlık düşünce Diline çalınan sözleri tan sökümlerine Düştü düşecek heyhat ! Gözlerinde kör kuyu Çığlık ve serencam ...
Kervan katarına ilişmiş sahra yorgunu
Bilmem kaç kez anlatıldı bu çöl masalı Eskimeyen yalnızlıktır ruhun sürgünü
İdare şavkına düşen sözleri devşirirken semazen Tef vuruşlarında dönence. Al sana, bir başka kuyu dervişanın inlemesi Rakamların dilinde yekta an be an vuslatına visal -leylî yalnızlık –
Yine de son kez dinle !
Ve de
Neyse
/ istersen
Dinleme
Hattat dokunuşlarına düşen vav Mor sükunet salıyor bir ötre ötede Üstünsüz bir mim düşürdük gözlerimizin bebeğine Ve dağıldı gerçek Nun yazımlarıma ram Kaf / dağının kuytusunda bir kapıdan geçiyoruz İçimizde kuşku Yedi çift gözde çakır bakış Çatal dil
Suyun tersine aktığı yerde dönenmekteyiz Kınını kestiği yerdeyiz kılıcın Lâl güller açtığı yerdeyiz acının
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Lâl Güller şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Lâl Güller şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.