Son satırŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Zevrak : Kayık
Şehr-engiz:şehir karıştırıcı ric’at: geri dönüş zibak:civa şakrak: bülbül cinsinden bir kuş
Kelimeler satıra, dökülürken kırıldı,
Ağıt astım gözüne, kalem sustu,dil sustu. Asırlar öncesinden, gelen efsûn darıldı, Yuttuğum sevgilerim, geriye beni kustu. Kim bilir ki belki de şiirin yas’ıdır bu, Gâmlı baykuş misâli, öksüz kalırken gedâ. Maverâdan içtiğim, son sevda tas’ıdır bu, Sen yetim şiirlerim, sana temelden vedâ. Bu kaçıncı sesleniş, ve kaçıncı serenâd, Âsûmâna merdiven, dikerken yoruluşum. Kartal olsa avını, belki eder de azâd, Benim azâldığımsa, yeniden vuruluşum. Ben görünmez kalemle, karalanan istidâ, Katibin masasında, duran evrâk gibiyim. Sükut prangasında, dili kurumuş nidâ, Akıntıya kapılmış, eski zevrak gibiyim. Dikenli tel sarılı,sızılarım kat be kat, Yetmedi mi çit diye, ümide kuruluşum. Ne gözlerde fer kaldı,ne damarlarda takat, Hangi sokak başında, son bulur duruluşum. Ey lebleri sinemin, isimsiz şehr-engiz’i, Belki sana yakışan, en güzel senâdır bu. Bir türlü çözemedim, muhâyyelende gizi, Sende beni saklayan, son metruk binadır bu. Ötüken ve niğbolu, horasan rüzgârıyım, Geceden ta sabaha, öten şakrak gibiyim. Belki bir bilinmezin, inleyen efkârıyım, Bu yüzden deli dolu, hırçın zibâk gibiyim. Endülüs’e sevdalı, Tarık Bin Ziyad gibi, Ric’at gemilerini, yaktırdım birer birer. Nihavendi son fasıl, hüzzam- segâha tâbi, Rast’ın içinden çıktı, hüzün terkibi eser. Ne söylesem beyhude, fikrimde çöktü neden, Ben hüzün pınarının, su tutmayan ağacı. Artık beni taşımaz, yarayla dolu beden, Ne zaman gelirsen gel, kimsesizlik ilacı. Hâl-i pür melâlimi, ifâya yetmez dilim, Uzatsaydım başımı, yalnızlık tahtasına. Yalnızca o olmalı, vazgeçilmez sevgilim, İkbâl diye sunsalar, derdimi şah tasına. Ben bende değilim ha, med-cezir hâlindeyim, Cinnet hâlim belkide, yağmurlara gülüşüm. İşte bu gün bu saat, yokluğun lâlindeyim, Ondan kan yoğuruyor, korkularımda düşüm. İnsanın bu olmalı, dünyadaki mahşeri, Sımsıkı sarılmalı, titriyorken kefenim. Ukba’da olur belki, vuslatın ey Makberî, Sırdaşım sen ol benim, boynumdaki cevşenim. Makberî …….16/05/2011……23:30….İst |
Makberî'nin harf şapkaları ve yazım kurallarına uyumu, başlı-başına bir ders... benimseyip- alana.
Üstâdımı, Hürmed ve Selâmımla uğurladım.
kadiryeter