Kader Özür Dilemeli"Nerdeydin sen?" Bu soruyu her sorduğunda, tek bir cevap geliyor aklıma: "Senin olmadığın her yerdeydim ben" Oysa bir sebep olmalıydı bize, karşılaşmalıydık... yürürken İstiklal Caddesi’nde, yanyana geçerken çarpışmalıydık. "Biz" olduğumuzu anlayıp, işte o an çarpılmalıydık. Ya da aynı sokağın çocukları olmalıydık biz misket kavgası yapmalıydık, bir küsmeli, bir barışmalıydık. saklambaçta kurt olup, hep birbirimizi kurtarmalıydık. çamurlu bahçesinde evlerimizin, "çivi" oynamalıydık. Belki deli akarken kanlarımız, sol yanımız haykırırken özgürlüğü meydanlarda, halayda omuz verdiğim sen olmalıydın. ya da coplar zincirinden boşalmışcasına inerken sırtımıza, sen kan revan içinde yatarken kaldırımda, ben bulmalıydım seni. bıkmadan, usanmadan hiç tanımadığım dava arkadaşımın başucunda oturmalıydım. günlerce sana bakan ben olmalıydım. hepsinden önemlisi; başka sevdalarda yanmamalıydık. yüreğimizdeki tek yangın bizim aşkımız olmalıydı. böyle yorgun gönüller taşımamalıydık. sana ömürünü veren, seni bekleyen ben olmalıydım... Ama değilim işte. ne değiştirmeye gücüm var geçmişi, ne de hakkım var yaşamaya seni. dünyayı yakmaktan beter ederdim de senin için, küçücük bir umudum yok şimdi. Bu geç kalınmışlık için kader bir gün özür dilemeli... |