AN
Sen uzaklığın takıntısı,
Eteklerinde hasretin zilleri çalıyor. Ateş yanıyor toz dumanım Tutkulu bir Çingene dans ediyor, İnce belinde yol buluyor, Sevdamın bakışları. Eriyen mumları seyrederken, Yitirilen umutlar gibi, Pamuk kadar yumuşak, İpek kadar kaygan ve narin aşklar. Susuz kaldıkça, Toprak testiden içilen su akar ya İşte öylesine bir serinlik dudaklarımda Balık kadar ürkek, Serçe kadar şehvetli, Kelebek kadar özgür bakışlarının En karanlık noktaları aydınlanır Gelinciklerin masalsı, Mayıs tavrında Şimdi ben sana ulaşmayan Yüzlerce mektubun içinde Senle dolu seni arıyorum.. Her defasında arıyorum Bıkmadan bir kez daha Aceleyle arıyorum Bir elimde kümelenmiş hasret yıldızları Bir elimde sevda mektupları Göz ucumda beyazlığının ateşten topları Gamzelerin Çıldırma noktasına takıldı aklımın An, sanki bir asır düşünürsen, An, sanki bir savaş meydanı, An, hesap verecek gibi değil sevdama, An, tutkulu an, serkeş An, senli bir telaş içinde |