Adı; Sensizlik...ve sen sevdiceğim, sensizliğin en koyu yanlızlığında hıçkırıklara boğulur yüreğim, ellerim ellerini ararken yüreğimin ayazında ki buz hareleri gibi çoğalınca saçlarımda ki her biri nur tanesi aklarım Sana mı geç kaldım sevdiğim, her şeye erken gelmişken bilseydim nefes almazdım geçirmezdim gençliğimi bilseydim bu ömrün bir yerinde sana erişeceğini umutlarımın o beyaz tüllerin içinden hiç çıkmazdım, saklardım gözyaşlarımı vuslatına boynum eğik sensizliğin dikenli yokuşlarında sana erişmek için sevdiğim, ayaklarım kan revan denizler gibi uçsuz bucaksız, gök yüzü gibi engin, sır dolu gökkuşağı gibi rengarenk sana olan sevdam güllerimizi suluyorum gözyaşlarımla, ki sen gibi eşsiz olsun diye şehrimizi seyre dalıyorum, senli hayallerin geçişiyle kolum kanadım kırık, sesim çıkmıyor ki adını haykırayım çaresizliğin koynunda iniltili sabahlara uyanırım ey yar ne böylesi ateşe düçar oldu, ne de böylesi feraha bu yürek içime düşen yokluğunun acısı musallaya kadar sürecek |
ve adımlarımın üzerine basanım günlerce
hep sevgimle...