17
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1647
Okunma
---
Ren;
Suya düşen gölgem
Ülkemden sana
Çocukluğumu getirsem
Yoksul bir Ay kesiği
Kanarken diz(e)lerimden
Ülkeler geçtim
Siyah bakışlarımda kırmızı mühürler
Sınır köpekleri dişlerinden bağlı efendilerine
Ve soğuk insan yontuları
Üşür ellerim uzattğımda
Buzdan bıçak solukları
Uzaktın sen bile bilmiyordun yüzüm
Senin kadar kesindim
Ben göçmen bulutlarla yürüdüm her gittiğim
Ülke söndürdü ışıklarını sonra Ay
Gidilmeyen yerde dönen son masal
Hayal kıtası dökülüyordu dokunduğum da mavi
Dağılıyordu mumyası yaşlı rahibelerin
İsa gülümsüyordu her geçtiğimde elleri zangoç
Soğuk bir kadetralin Kapısında uyuyordu Kibele
Düşenleri topluyordum düşlerin vurulduğu şehirlerde
Sonra dağıtıyordum alnımdaki kuşları
Burası bildik bir hüzün coğrafyası
Sustuğu eylülün güz dönümlü aynalarda
Bir yaranın kabuğunu kesip suretim
Ses oluyor serin bir kuytuda
Sakıncalı duvar yazılarında adım yabancı
Örtülüyor bütün esmerliğim siyah bir bantla
Ki ben burda şiir sürgünü
Sığ bir tabutta
Bütün sınırları bir kalemde
Zimmetime geçirip
Cebimde eski bir pusula
Neruda çölü yağmurla geçtiğim
Lorca kendine bölünen her cümle
Burda çalınmış uyruğum
Esmerim üstelik/ şair
Size yağmalanmış bir güz getirecektim
İkinci el hüzünlerden
Her yüze bir gülümseme iliştirecektim
Kaldırımlara düşürüp kırmasaydım gençliğimi
Tutup saçlarından köln’nü sana getirecektim yemin
Ey öznesi sevda
Aşk sonsuzluğu
Hep iki kişilik ölecektim
Bir kişilik sevseydin beni
Adını bilmesem
Sana eylül diyecektim...
...
Köln
---
Cumali Çorbacı
5.0
100% (16)