KARANLIĞIN GÖLGESİNe söz nâr-ı beyzadır, ne saz figan peşinde Ne nergis aksine râm, ne gül şafak düşünde Ruh sessiz güruh melul, mecnun bîzar ününden Ne nâmede eski şevk, ne pul zarfın döşünde Ne görünür perdeden mehtabın solgun yüzü Ne değere gark eder altın yapraklar güzü Bir meçhulun seyrinde akışa mağlup hayat Ne düğümler çözülür, ne eğri bulur düzü Ne can bulmaya mâil, ankanın külünde kuş Ne bahar hayalinde zemheride müflis kış Artık mevsimler naçâr zaman kendine tutsak Ne ölümü öldürür aynaya düşen bakış Ne renk verir siyaha ecriyle asil beyaz Ne de arşa ulaşır idrakten uzak niyaz Karanlığın gölgesi üşütürken güneşi Ne gece sabah arar, ne yakar artık ayaz 2006 |