KEMOTERAPİ GÜNLÜĞÜNDEN...(AH BABAANNEM, TANIMADI BENİ...)
Tam toparlanmaya karar verdiğim sırada, darmadağın oluverdim...
Eline doğduğum, eteğine tutunduğum, İlk torunu olduğum babaannem uzun zamandır ilk kez gördü beni... Yalnız yaşadığından köyümüzde, Amcam kış gelmeden getirdi babaannemi... Bağ bahçe olduğundan yazın ayrılamadı köyden, Bende tedaviden dolayı gidemedim, Birazda korktum hastaneye uzak olmayayım, Korktum kemoterapi sonrası ateşim çıkar diye... Bugün, yarın derken hep telefonla aradı, Ama ilk kez gördü beni kemodan sonra... İçeride bastonu elinde oturuyordu, Amcamların salonun baş köşesinde, Girdim salona: "buyrun, buyrun" diye davet etti beni... "Babaanne" dedim, " benim Seçil" Ve... Zor attım kucağına kendimi, Yapıştım ellerine, sarıldım boynuna... Kadıncağız inanamadı ben olduğuma; Saç yok, kaştan kirpikten eser kalmamış, Sarı gri uzaylı biri gibiydim... " Yavruuuum naptın kendine, noldu sana" diye şaşkın gözlerle baka kaldı... Bende ne kadar zorladıysamda, Aylardır tahakküm kuramadığım gözyaşlarımı yine salıverdim gitti... Bende bu hastalığın mahkumu değil miyim? Nasıl olur; Bir mahkum esir alır dedim ve bıraktım gözyaşlarımı... Babaannem kırışık ve kınalı elini ağzıyla kapatıp epey baktı bana, Yabancı gözlerle bakıyordu en acı olanıda... Elinde eteğinde büyüdüğüm, Koynunda uyuduğum, İlk gözağrısı torunuydum... Tanımadı beni... Tanımadı... İşte tam toparlanayım derken, Yorgun kalbim daha da bir dağıldı... 20.10.2010 |
geç tanımışlığın acelesiyle bir şiir seçtim ve beni sayfada gözleri gülen biri karşıladı aman Tanrım dedim..
bana Norveç Oslo da yaşayan bir arkadaşımı anımsattı bu gülen gözler.
şiirin konusu ve içten oluşu beni dinlendirdi..
çok güzel di saygımla.