GÜL-İ RA’NÂ (*) -II-
Daha ilk bakışta gözbebeğine
Girdap gibi çeker, bir Gül-i ra’nâ. Gönül sarayımı nûra gark eder Şimşek olur çakar, bir Gül-i ra’nâ. Ne de güzel güler inci dişiyle Ebrulu, müjeli*, hilâl kaşıyla Kalbime döktüğü aşk ateşiyle Beni her an yakar, bir Gül-i ra’nâ. Ararım kokunu esen her yelde Söylenen bu sözler sanma ki dilde Gönül gülşenimde ritmik şekilde Keklik gibi seker, bir Gül-i ra’nâ. Dolunay misâli o güzel yüzle Bağladın kendine tatlı bir sözle Beni del’eyleyen o kara gözle Baygın baygın bakar, bir Gül-i ra’nâ. Bu aşka düşeli mümkün mü; gülmem? Vuslata erersem ölsem de ölmem Yaydığı esansın adını bilmem Buram buram kokar, bir Gül-i ra’nâ… Gözlerimde tüter, ol Gül-i ra’nâ, ol Gül-i ra’nâ… Hanifi KARA (*) Gül-i ra’nâ: Yarı sarı, yarı kırmızı gül. Güzel, parlak, süslenmiş, dilber-i ra’nâ… Müje: Kirpik |