TOPRAK GİBİSİN YALIN VE SICAK
Atlar koşar, toz bulutu bulanır... terli yelelerine,
Kırmızı bir türkü söyler, karşı dağın çobanı Kavalı, ıslık ıslık öter. Nefesi birikir parmak uçlarında sevdası yanar terlenmiş, uçları oyalı mendilin Kuru toprak kokar teni sarılanmış ovanın, Can derdine düşmüş renksiz şefkatsizliğin Ve illaki sıcak buram buram Fırından çıkmış taze ekmek kadar sıcak Ve kokusu; unutulmaya yüz tutmuş kışkırtıcı mutluluk Yoğun böğürtlen dallarının arasından akan ince bir derede Ellerinde kalkan gibi tuttukları sepetleriyle çocuklar; Çığlık çığlığa yakalamaya çalıştıkları Üç beş dere balığının kaygısız neşesinde.... Bir köy keşfedilir, ezan sesinden bir tepe aşımı … Gözleri yılgın, ama yürekleri vurgun, kıraç ovanın köylü güzel kızları; Hasret türkülerini vururlar hep sığ akan pınarın soğuk suyuna "Sıcağın bağrına koymamacasına, Kınalı aşıklarının en saf duygularını" Kader gizlidir, hep güzeldir, gönüle ekilen tohum gibidir.. Köy gibidir, yalın, sakin, sıcak, telaşsız, dingin huzura davettir. |