Söyle Bülbül-i Şeydâ Söyle Sultan-ı Segâh
Bâde sunan o sâki muştu vermez yârenler
Döktüm ben de yüzümü kaşım düştü erenler Söyle bülbül-i şeydâ ak cerenin öldü mü? Sesin soluğun gitmiş yükselmiyor avazın Sırma saçlı dilberin hayalini böldü mü? Ağır mıydı ki derdin sona ermiş niyazın Gözlerin tunç bakıyor kirpiklerin kıpkızıl Görüyorum nihanın uyuyor mışıl mışıl Bir tüy kadar yükünü ne olursun kaldır at El pençe divan duran nigarın dizinde yat Kaf dağının ardından duyayım ıslığını Ağlaşıyor nergisler alaca karanlıkta Bir de şu gönlüm için değiştir kılığını Durmadan eriyorum mum gibi şamdanlıkta Bir çift şahin göz için geçirdin mi sarsıntı? Susamış dudağını çekti mi hiç akıntı? İki heykel üstüne yığdım otuz altı taş Ağaran saçlarımı sayıyor yavaş yavaş Gök kuşağı boşuna damıtıyor rengini Görmüyorum yedi renk vüslatın rüyasını Bir fanusa kapattım çıldırtan ahengini Biliyorum bulamam hasretin devâsını Dünyam aydınlık değil düştü ay ile güneş Bağdaş kurdun yurduma yanar gönlümde ateş Ağızsızım, dilsizim boynu bükük laleyim Sessizce çağlayarak dökülen şelaleyim Gezdiğim tüm bahçeler çiçeklerini döktü Ağaçlar da budandı tabiat kaldı çıplak Gözümü sis bürüdü üstüme duman çöktü Bu can kendinden geçti etti özünü helak Arta kalanı ben de deniz vurdu sahile Ağır başlı olmuşum gözümü sile sile Dağ,taş buza dönerek soğuk fırtına eser Bu çetin yolculuğu kıpkızıl kına keser Her sokağın başında ağlayan biri varsa İşte o benim, bakma! Belki de dilenciyim Kimdir bu garip diye biri yanaşıp sorsa Tanımıyorum de ki; o çuldur ben inciyim Ben doğuştan aşığım sen sebepsin ey seyyâh Söyle bülbül-i şeydâ söyle sultan-ı segâh Melahat Temur Şiirimi günün şiirine layık gören değerli seçkiye teşekkür ederim. |
kutluyorum Melahat hanım...
sevgimle, saygımla...
mubeccell tarafından 5/2/2012 11:24:45 AM zamanında düzenlenmiştir.