remil/ öpsem dudakların düşüp kırılacak ve güller maruz kalacak cam kurtların istilasına/ I süslü tiratlar biriktirdim kalbimin iç cebinde belki bilirsin; kimi aşklar kulaktan firar etmiş şarkılar gibidir dublör notalar kullanır fragmanında ben; ömrümde hiç kupon biriktirmedim demiştim ya yalandı aslında kaç yıl okursam /ölümsüz/ olurum diye sorduğumda öğretmenimin güldüğüde ….. II misafirle tartışıyor ev sahibesi hatıra defterine maniler diziyor afili fincan ardından cezveye döküyor içini mutlak heves ve sada kumarbaz babanın müezzin çocukları şişirilip ucu düğümlenmeden salınmış balon kadar kızgınım size ömrümün karnesinde tek kırık kalbim desem bir yalanı daha kaldırabilir misin? belki bilirsin; çiçekler ölür ama hiç bir ölüden çiçek yapılmaz meşhur olma hayaliyle evden kaçarak kötü yola düşen kızlara benziyor hayat adı ;bakkal çırağının veresiye defterine çizdiği iki ucu oklu kalbin içinde olan sen; hırsızın ardından fırlatılan bıçak gibisin ben; boşluklarına hiç bir şeklin uymadığı yabboz sahte bir atölyenin kör marangozu gibi gizli saklı barınıyor aramızda aşk çünkü aşk ediyor çiçekle ölümün toplamı ve yine aşk kalıyor çiçekten ölüm çıkınca III bin yılı aşkındır taze kan aranıyor içimdeki heykele beni seviyorsun anlıyorum işçinin maaşını dağıtan görevliye baktığı gibi bakıyorsun ama öpsem annen ölecek öpsem cam kurtların istilasına maruz kalacak bütün güller …………. gri gölge 2011 |