YALAN DÜNYA
Değirmen misali, öğüt ha öğüt,
Ömrümü tükettin sen, yalan dünya. Büyükler söylerken almayız öğüt, Sana güvenemem ben, yalan dünya... Rabb’im verir onu isteyenlere, Herkesin baktığı ayrı pencere. Ötede güvenli kuytu bir yere Billah değişilir bin yalan dünya... Çoğunun dilinde kaybolmaz tattın, Tattıkça kanılmaz sahte murattın. Nice uluları dahi aldattın, Beni mi belledin bön, yalan dünya? Huysuz bebek gibi kucakta mısın? Her an salıncakta, hamakta mısın? Hâlâ için için yanmakta mısın? Cehennemden utan, sön, yalan dünya! Sılamız değilsin, dağca göğüslen, Boşuna bizi sar, boşuna üslen. İstediğin kadar giyinip süslen, Hasedinden dövün, dön, yalan dünya! ... Benim başım döner, dönmez mi ters’in? Bil ki alnımdaki sildiğim ter’sin... Bilmem, bana ne söylemek istersin; Adında bir giz var, dün-ya-lan dün-ya? ... Tiranlar başında kurdular sulta; Doğrar her değeri, ellerde balta. Üstte görünenler düşerler alta, Zafer ve yenilgi; zan, yalan dünya... Keyfin var, gamlanma, esrik dönesin! Fırıldak gibisin, hangi yönesin? Doymadın, vampir mi, sülük mü nesin? Yetmez mi içtiğin kan, yalan dünya! ... Başımıza yağar gökten parçalar; Tutuşur etekler, zorlar paçalar... Hem bize hem sana kaç vakit çalar, Ezan duyurmayan çan, yalan dünya? Çocuğunu yiyor yamyam babası, İnsanlığı yakmak Haçlı çabası... İçin yanıktır ya, dıştan cabası; Sen de bizim ile yan yalan dünya! ... Erişilmez tahtlar, o taçlar nerde? Niçin aşıkların dönmez seferde? Şahitsin, sözün var, ruz-i mahşerde, Hayrı, şerri tamam an yalan dünya! ... Bize hiç dost olma-yan yalan dünya! ... |
saygı ve hürmetlerimle , yürğinize ve kalminize sağlık hocam...