Hoşgeldin
taze bir sabah güneşi gibiydi yüzün
tenimin her zerresine yayılan efsunla ısındı iliklerim en güzel umut şiirlerini giyindim ve ezan sesinin kutsiyetinde yürüdün içimin ıssız patikalarında yılgın yanlarımdaki telaşı talan ederek bana yemyeşil kanatlarını eğdin beklediğim müjdeye adın öznedir artık hoşgeldin... sanma ki ezber bir tekerlemeyi dilime pelesenk ettim aklımın yüreğime emanet ettiği en nadide misafir de değilsin gönül köşkümde bak işte siliyorum tüm cinnet şiirlerimin tümünü belleğimden seni eksilen ömür takvimime milat düşerek dudaklarımdan taşan tebessümlere gizliyorum demek ki bastırılmış yaşam sevincimi yüreğimden söküpte gözlerime bahşeden sendin durmadan seni anlatıyorum kendime hoşgeldin... nasıl da böyle ansınız geldin her şehri yıldızlar yıkıyor baştan topuğa ve süreyya’nın maisinden düğün dernek sesleri doluyor kulaklarıma manidar bir bakışınla çiçekler raksa durdu ay doğdu karanlıklarıma baktiğim gibi değil artık hiç birşey görmek isteğim gibi bakıyorum artık sen geldin ya körelmiş bir adamın sabrına dua düşerek hayat verdin ebedi otağında boy vererek gönül koyaklarına güzlendin hoşgeldin... Faruk Civelek |
Geldin, baharlar yürüdü bir ıslak deli maviye.
Sevda türküleri söyler oldu seherlerim.
Kokuna sokulduğum,
Geldin, hayal sessizliğinde rüzgarlar okşadı saçlarımı, hava gibi.
Su gibi,aş gibi, ana gibi, baba gibi, yar gibi geldin.
Sen turkuâz renkli ayazlarda ıçımde ısıttığım,
Açtın, yaktın bır volkanla lavlar indi saklıma.
Hep karalar giyen ben pembeler düştü avuçlarıma.
Delicesine yürüdüm parlayan gözlerle ruhuma.
Kırdın zincirlerimi sabah ezanıyla yürüyen çiçeğe.
Kan değil gül suyu damlıyor dizelerime.
Dalımda sevgi tomurcukları,heybemde sevda sözcükleri
Savuruyorum, semâdan yeryüzüne dökülen incileri.
Ne çok yaralı varmış ne çok muhtaç bir görsen mahşer sanırsın.
Aynaya yansıyan aksim sol yanımda taşıdığım saklım,
Hicrânlarımın bu vuslat gecesinde yüreciğim kelebek.
Dokunsam sarsılacak bıraksam uçacak konacak ruhuma.
Seni soludum, seni diledim, seni dilendim.
Sabrımın uçurumdan düşmesine ramak kala.
Secdedeyken avuçlarıma hediye bırakıldın rabbimden.
Kıyamadığım nazenin ezan çiçeğim hoş geldin
Necat USLU
Dost şiire geç gelmemin mahcubiyetiyle uzun zaman önce kaleme aldığım bir şiirim geldi aklıma dizelerinin arasında gezinirken.Paylaştım ben de.Yüreğine bin sağlık.Yine demindeydi şiir.Eyvallah.