Kırmızı Devrim Metodolojisihuzurdan sıyrık, kaygılı etek kırmış ay siyaha dağ basmış yüreğin tohumunu gri bir serkeşlik sarmış mavi melodramı Fellini bitirmiş filmini uçurtmamın ipi kısalmış! uzadıkça hayatın çirkef salınımı ellerimde abesle iştigal ’’inşallah’’ yumağım durun yıkılmayın şimdi size daha çok ihtiyacım var dik duran fotoğraflarım... acil büyüme telaşlarım dökülürken önüme güneşlenirdim ki gel git arasında önceleri zamanla teyellenen gurur kapısı çalardı aklımı sonra sen... sonrası, şimdiki zamana yetebilmek çabası huzura zengin bir gelecek ümidi yuttum bir duam vardı ve bir mektup yazdım, yalvardım Tanrıya çok şükür! işte bu! işte güneş oldum sonra! ıslak bedenlere doyurmaya korkma dedi Tanrım o da büyüyecek, dönecek idolüne elbet aydınlığı yutan ayçiçekleri gibi yeter ki; sen sabret!.. topuklara kadar gurur demir ağlarla örülmüş masmavi bir gelecek... yokuş mu yorar irtifa mı? sevda mı ölür sevdalı mı? söyle yüksek sevdam! dönersen melekler bayram dili konuşacak bitecek, aşk kıvamındaki uzatma seansları hem, film biter rol bitmez at içindeki yabancı kahramanları dünler şemsiyedir zamana ıslanırsa şirk kusar imgeler ihanetler kutsanır mı buselik makanında! taşa tululursa ölü şairler tapınağı vurulursa duasından taptığı... tut hadi ellerimin buğusunu kırmızı devrim metodolojisi yazılsın andımıza bilirsin terminolojim kısas gibi ayrılık da tanımaz bir zorlama! _illa_ çıkar mavri mira yüzünü yak kırmızı cigaranı duy acıyı bayıl ve öl hatta müşterek bir şiirin en acı mısrasında geciken adımlar çan görüntülü sela seslidir! ve sakın unutma önce sesi gelir kırbacın! acısı daha sonra!.. üstelik, küspelenen şiir gibi ısındıkça çeken tek histir sevda ve aşk yorar adamı yorarsa ya uzan adımın ardına ya uzat adımlarını kucağıma... ben ne bir güle yamanmış diken efradıyım ne de bir darasız ölçek tutkunu, seherden aya ben seni yazmıyorum ki; sen taa doğarken yazılmışsın alnıma... illa... ToprağınSesi . |