veyl/ zararına sevilmiş bir kadından artakalan ritüel sancılar/ raconumu boğazlayarak kaydı yıldız sokak lambası saklamadı sırrımı prematüre bir aşktan iri kıyım yalnızlıklar doğurdum kan dolarken alfabemin avuçlarına veyl ah veyl koynuna girdiğim kavruk hikâye ağlat beni hadi ağlat koynundan çıkan alevlerin kuşattığı bu nasipsiz şehirde ağlat şehir ki; ne şehir üçte ikisi şer kalanı mahşer kırık bir tambura çıktı tayini parmaklarımın gözlerim en ücra karanlığa atandı yırtılmış taşlardan bebekler yonttum sözgelimi kız sözgelimi oğlan ansızın dibine çöküverdiğim efsane biraz biraz aynı omuza konmuş ateş böcekleri veyl ah veyl benim tüm sesli harflere yakın kapı aralığı bir sevgilim vardı ve en az ilkokuldaki lakabım kadar yakışırdı bana sen ruhumun krallığını ele geçirmeden önce şimdi ne o doğa ne o esrar vakit; el peşrev bir kuple entrika birkaç duble intihar belki azılı bir katil üstlenir beni ama sen bahçıvanın öldürdüğü dük gibi durma lütfen masanın altına koy dudaklarını birazdan talazlanır içtiğimiz su gri gölge 2011 |