HANGİMİZ ( BÜYÜMESEYDİK KEŞKE ) DEMEDİK
Hangimiz istemedik
Bir an önce sıyrılıp çocukluğumuzdan Çıkarıp, dizlerinden yamalı pantolonları atmayı bir kenara Aşağı Mahallenin çocukları ile yaptığımız futbol maçında Yırtılan ayakkabılarımızın uçundan çıkarken parmaklarımız Hangimiz üşümedik… Hangimizin üstüne çığ düşmedi Kızıp“ Yine mi yırttın?” derken babalarımız… Hangimiz istemedik Bir an önce kurtulup kara tahtanın önünde tek ayakta bekleten İlkokul öğretmenimizin cezalarından, Resim defterimizin boş sayfalarını rast gele boyarken Ucu kırılan kalemi yeniden açmak için İstediğimizde arkadaşımızdan kalem açacağını Hangimiz tafrasına üzülmedik. Hangimiz üzülmedik yokluğumuza Dönerken etrafımızda varlıklı eşrafın çocukları tüm şımarıklığı ile Gözüne sokarcasına bakarken kolundaki yeni aldığı saatine Süzerken baştan aşağı yırtık/yamalı giysilerimizi Hangimiz kaçırmadık bakışlarından gözlerimizi… Bilmezdik o zaman; “ Dost başa, düşman ayağa bakarmış” Atasözünün manasını İyi ki de bilmiyormuşuz. Yoksa! Bellerdik A..sını, Hangimiz ağlamadık Koparılırken en candan sevdiklerimiz çocuksu yüreğimizden Dönüp ardına baktığında, Bindiği otobüsün camlarında kalırken parmak izi Ardından hangimiz el sallamadık… Hangimiz büyümedik, Çocukluğumuzun keşkelerini yüreğimizde taşıyarak Sırtımızda büyümenin pişmanlığı Her geçen günün ömürden çalındığına ağlayarak… Hangimizin sırtı çıplak kaldı Hangimizin sırtı ısınmadı Hangimiz ütülü elbise, pahalı ayakkabılar giymedik Hangimiz üzülmedik İlkokul öğretmenimizin vefatını duyduğumuzda Hangimiz çocukluk arkadaşlarımızı aramadık Hangimiz kavuşmadık sevdiklerimize Ne olurdu büyüdüğümüzün farkına varamasaydık Şimdi “ Büyümeseydik Keşke” deyip Çocukluğun hatırasına iç çekip ağlamasaydık… Ereğli, 8 Mart 2011 Yüksel Erentürk YILMAZ |
teşekkürler güzel şiir için
selam ile