KIRLANGIÇ ÖMRÜMSen, bulanık günlerin darağacına kurarken cümlelerini Ben, arapsaçı bakışlarını ayıklardım yüzümden. Kaçan puntların ardından ...Gökçül düşlerimi sürerdim umudun yorgun yanağına Kırlangıç düğünü seyrederdi şiirlerim... Çocuk izlerimi düşürdüğüm günlerin hesabıydı kırlangıçlar. Çamurdan çanağı için ne çok tükürük biriktirmişti kim bilir Kırlangıca benzetirdim kendimi Her darmaduman oluşumda yeniden çöplerdim tükürüğümü... Nicedir İçimde bir sızı, bir düğüm çözemediğim Sahi! Kim düşürmüştü çanağını çatıdan? Bir kırlangıcın sancısıydı aklımda dindiremediğim... Ansızın Yasa durmuş annelerin yüreği keserdi bam telimi, ağlardım. Kiminin hay, kiminin vay düşerdi de payına Gel-git hoşafı içerdi usum, hayıflanırdım. Sonra annemin, yüzükoyun tükettiği yılların çetelesi tutardı bir elimi, Bir elimde menekşeler Zamanı alına, moruna boyardım… Hadi git şimdi Dertop edip çıkmazlarını damga pullu nedenlere Git, çipil uykular doldur yüklemlerine... Ben ufkumu dillendireyim yine, gümüş telli imgelere Belki bir kırlangıç kaldırıp yüreğinden, gözlerimi yatırırdım Sevincin gölgesine... Kırlangıçlar göç ediyor Kaldı umut başka mevsime… Meliha KAR |