Hasret kalbi ilhamdır, ruhi yâddır!Ne çiledir, ne de acı veren bir gamdır Hak, arzın her yerinde aynıdır, kalbi letayifler sineye bahşedilmiş aşk-ı hicrandır Düşünmek için fikir sahibi olmak farktır, şuur hangi derdin gamı için en mümbit furkandır İstikamet sahibi olmak zandan kurtulmaktır, hal ehli olmak için kalbi eminlik vaadi zamandır Kim çıkarsa karşına, tesadüfü olduğuna inanma Keşkelerle avunarak asla bir yol alma, tefekkür sanat-ı rabıtadır, iklimlere ram ettiren andır Hesap nefsin için vardır, aklın emaneti kabul eden muhataptır, ruh vaadi içinde olan candır İsyan içinde bulunmak, öteyi hiçe sayarak nefesi bırakmak, aklın dilinden uzak kalmak gamdır Kalp, ne muazzam bir sanattır, o bir nazar gâhtır Cihanda sahipsiz olan kim vardır, aidiyetine vakıf bulunmayan nasıl bir insandır, ne ardır İlme talip olmak, vesveseleri tayin edenlere bırakmak, ruhun didarında sevdayı anmak, aşktır Aşk, hakikatin ilgasında ki sanattır, insan için meraktır, kul için vuslattır ömür bir maveradır Ne kadar kaçınsan, heveslerini kuşanıp yaşasan Vaktin bahşedildiğini fark etmeden aşkı ansan, sevdayı bu nispette gam ile kalbinde taşısan Hasredilen işaret taşlarının lisanını anlamasan, merakı celbeden hülyalar hamallığını yapsan Aşkın vehmettiği ölümü hakkıyla ruhunda yaşamasan ne derleri gaye edinerek her an ağlasan Arzın bir köşesinde bekleyen mazlumun ahını duymasan İhsan ve ihlâsı bizzat kalbin için zaruret saymayıp yaşasan, takiye-i sanat diyerek kandırsan Canan için bu minval üzere yansan, aklı ve izanını keyfiyetine dayandırıp, nefsinle avunsan Kaza ve kaderi akdetmeden, onun lahzasında ki o esrarı şehretmeden mütemadiyen oyalansan Taklit etmeyi marifet saysan, lakin çıkarını unutmadan Umudunu kurutmadan, gönlünü yakinen tanımadan, sadakat nedirin sualini hiç sormasan Akşam, sabah farkı fark etmeden, tevdi edilenlerin ne olduğunu bilmeden, ehliyeti solumasan Ağlayanın sessiz figanını, hastanın şifa için muhtaçlığını, aşk ve sevdanın esininde kalmasan Mustafa CİLASUN |