NİKAHİşte böyle kandırırlar bizleri. İki alyans, bir tektaş... Bir dostun süslü arabası, Kalabalık da cabası. Toplanır dikerler gözleri. Geride kalır gençlik izleri. Oğlan mı yakışıklı, kız mı güzel? İyice süzer, Bakarlar tabii ki; gelin güzel... İki evet, beş imza... Bağırırlar arkadan avaz avaz Ayağına bas! Ayağına bas! Bağırmayın boşuna n’olur! Tecrübeyle sabittir: Önce Allah’ın, sonra o kızın dediği olur. Ananın biri üzgün, öbürü süzgün. Görümce nazda. Memur kibar, cüzdan kızda. El öpme, takı takma der; Takıştırırlar. Birbirine pek yakıştırırlar. Bir kaç resim, Birer şeker ağız tadı. Gelin çiçeği attı, Havada Şebnem kaptı... Taksi gitmez akü biter, Kapı açılmaz anahtar yiter, Hepsi birer zarf ister, Sağdıç damadı besler, Gelinde karışık hisler... Nikahtı bunun adı, Keramet imama kaldı. O da ruhsat verince, Yatak yorgan serince, Murada da erince, Uyku gelir derince... Çok derindir bu uyku. Uyuuur, uyanamazsın... Uyansan da, Fark etmez! Ömür geçmiiiş, iş bitmiş. |
Nice şiirlere efendim.
Hürmetlerimle.