HAK EDENE SÖZÜM HELAL
Tekerrür...
Ninemin anlattığı tarih tekerrür etti Kendi yaptıklarını, nasıl da inkâr etti Bunca zulüm, işkence artık canıma yetti Ben seni iyi bilirim, gözü dönmüş Ermeni Kapatmadım ben hala, tarihin defterini. Yaktın, yıktın yok ettin; Ovasını, dağını Hep yeşilken kuruttun, bahçesini, bağını Kızıl kanlarda koydun, hastasını, sağını Ben seni iyi bilirim, eli kanlı Ermeni Kapatmadım ben hala, tarihin defterini. Ezan okurken vurdun, yiğit Salih Hocayı Bıçak gibi ikiye böldün karı kocayı Kazığa oturttunuz, mazlum Ahmet amcayı Ben seni iyi bilirim, kahpe, kalleş Ermeni Kapatmadım ben hala, tarihin defterini. Şimdi çıkmış meydan da bir de hak arıyorsun Amerika ne bilir? Sen neyi soruyorsun? Kendin gibi katile bir yandaş arıyorsun Ben seni iyi bilirim, Ey katil oğlu, katil Ateşle oynuyorsun, otur da haddini bil. Geçmişin yalan dolu, yüzün geceden kara Sanma ki unuttuk biz, kapanmadı bu yara Bekliyorum sabırla, sonu hayıra vara Saklıyorum, kaçarken bıraktığın çizmeni Türk asla zulüm yapmaz, sen böyle bil Ermeni. Zulüm sizlere mahsus, işkence sizlere has Tarihimde yazılı, istersen sen de aç yaz Yollara düşürdünüz, çoluk çocuk, kız ayaz Düşündükçe sızlıyor, bedenimde şu sinem Yaptığın zulümlerden, Muhacir oldu ninem. Üç beş kıçı kırıkla, haklı mı çıkacaksın Neyin hesabındasın, sen neyi alacaksın Sokakta bağırmakla, haklı mı olacaksın Çıkan toplu mezarlar, haklı çıkarmaz seni Ben seni iyi bilirim, gözü dönmüş Ermeni. Soykırım tasarısı imzalamış dayısı Toplanmışlar çanakta; Çakal, Domuz, Ayısı Dişimin kovuğunda kalır cümle sayısı Seni haklı görüp de boyun mu eğeceğim Tarih de belgelerim, daha ne vereceğim. Amerika ilk önce açıp tarihe baksın Eğer haklı bulursa, sonra imzayı çaksın Sanki yoğurttan çıkan bir kaşık gibi aksın Sen Ermeni uşağı, sen ne paslı hançersin Sen ki, suyun yerine kan akıtıp içersin. Ereğli, 2000 Yüksel Erentürk YILMAZ |