İğneli Bir Beşikti Sevda
İğneli bir beşikti sevda
Yürürdük er sabahta Sulu nehirlerden geçer Sarı başakları biçer Mor dağlarda sevişirdik. Tenimize yaman vururdu rüzgâr Üşüdükçe göğsüme yaslanırdı Ellerimi siper ederdim bedenine Gecenin kuytularında kaybolur Yankılı bir titreyiş olurduk. Uzakta bir yıldız kayardı Göğsünde sular çağlardı O an yüreğimde doğrulur Gözümün halkalarına değerdi Beklemekten bitap sözlerim Şiir olup akardı. Bir sevinç tutalım derdi sonra Birlikte tuttuğumuz dileklerin Sancılı duasına dururduk Ardından bir güneş vururdu tenine Ayın esmerleştirdiği bedeninin Dizginlerini çekerdim usulca. Kuşların konseri başlardı o gülünce Çalkantılı denizlerim durulurdu Gün tepelerden aşar, gece olurdu Dağlardan çocuklar gibi iner, Düze sererdik düşlerimizi. Yapışkan bir gece beklerdi ikimizi Yangınlar sarardı yorgun bakışlarımızı Uzanırdık bir sevdanın mavi yastığına Bütün dünlerimizin öyküsünü yazar Beklemekten bitap bedenlerimizi Birbirine sunardık. Selahattin Yetgin |