DOKUZ SEKİZ ÖLÇÜKar geldi önce caddeler ıssızlaştı kaldırımlar buz kesti... Nehir dondu... sonra kelimeler de dondu hiç konuşmadık... Tüm ağır aşklarımı ve dokuz sekizlik ağlamalarımı sıfırın altında, yakan soğukta ve o şehirde yaşadım ben, sen hiç dokuz sekizlik ağladın mı? Hiç konuşmadık... Biz... başka aşkların arta kalanıydık... Kılıçoğlu sinemasının arkasında adalarda... sarmaş dolaş, her tonu ile rengarenk beyaz içinde bir başımıza geceyi çalan en azılı hırsızlardık... Üstüne konan bıçak gibi ayak izlerimizle haykırdık kefene... bizi birbirimize vurmuşlar... Hiç konuşmadık... Üstelik hava da soğuk... Adımlarımız ürkek yüzlerimiz maskeli... Hiç söylenmedi... Seni seviyorum cümleleri... Çünkü biz... Başka aşklardan bakiyeydik umutsuzca sevişirdik... İlk masumiyeti vardı hep öpüşmelerimizde.. Birbirimizin bakiresiydik... Beyazlar içinde günahkar bir film afişiydik... Ne yazık oynayan bizler değildik... Hiç konuşmadık... Düşünce gecenin koynuna ayrılık küçük oyunlar oynardık... Küçük çocuklar gibi... Annen çağırmazdı... Bilirdim... Hiç konuşmadık... Birden telefon çalardı. Seni çalardı... Giyerken ayakkabılarımızı el yordamı ile toplardın saçlarını neden acele ettiğimizi hiç konuşmazdık... Otobüs duraklarında... Soluk soluğa bakardık giden otobüslerin ardından... Ne geri dönebilirdik... Ne gidesimiz olurdu... Gelen hiç bir otobüsü beğenmezdik... Şehrin seni götüren her durağında... Saatlerce beklerdik ne kolay yalan söylerdik... ne söylesek hemen inanırdık... Birlikte olamadığımız her yerde... Aslında evsizdik.... Hiç konuşmadık... Tüm cevaplarım kalmış sende bu artık aşka dair... Önce buzlar çözüldü... Sonra şehrin kokusu yükseldi nehirden... Cemre düştü, bahar geldi, caddelerde paytak paytak yürüyen çocuklar... Aşk neden bitti.... Hiç konuşmadık.... |
...