dut salkımı şehrimçıktığım yolun ardı bin bir ağıt, kederi benim , parçasıyım sahnesinde ıslandığım bu şehrin, yağmuru utandıkça, bulutu sardıkça gök yüzü, bana senden bir hikaye anlat, arnavut gözlerinde voltala zamanı, her acıdan soysuz kaldı gece, ağlıyormuyum! kış mı ? nafakamı bu hasret gider ayak ? soldu gün batarken en duyulmadık seslerde çığlık, hadi son olsun , ölmekten vazgeçirme sensizlikde beni, uykusuz git rüyalarımdan, çıkarma yarına saatler kala, ne sus, nede benden bunca uzağa yaptırma elveda.. AŞKA ECEL FIRSATI karan |
yada
hiç var olmayan aslında
çizdiğini sandığın bir şeydir
yine de üretir yok sayılmayı……
belki,
öğretiler bunu söylediğindendir……
tüm “an”lar atlanıp
yaşanıyorsa sahiplik
duygu bencidir sanki
kırılır burulur aynada
gri bir sanılsamaya döner
sevgi…………
en çok acıtandır bu……
ellerin tükenir
kendine dönersin yeniden
daha da birikmiş yalnızlığın
gülümsemektedir sana……
başlarsın kaldığın yerden
çoğaldığın hayata……''
Kaleminin güzel rengi o üç harften almış en güzel tınısını teşekkürler ediyorum tebrik ve saygımla...