TUHAF BİR MART GÜNÜ 'BİR MARTI'
Bir martıydın sen.
Özgürlük düşlerin, kanatlarında saklıydı. Bazen ada vapurunda karşılaşırdık senle, Selamlarımı görmezden gelir, almazdın. Bazen de boğaz hattında takıldığın konuşulurdu, Dostlar arasında. Mağrur bir martıydın, Gökyüzünün derinliklerinde Öyle bir süzülürdün ki... Arkadaşların sana imrenerek bakardı. Vapur zamanlarının en çıtır simitleri daha havadayken sendeydi. Bir sabah İstiklal’de seni çöp arabasının ardında Bir kavgayla cebelleşirken gördüm. Ekmek kavgasıydı besbelli. Hızlıydın, serttin, acımasızdın... Paylaşmana gerek yoktu, Ucundan bile kaptırmadın. Sen ağzında ekmek uçarken, Ardından öylece bakakaldı Çelimsiz karga. Uzunca bir süre karşılaşmadık daha sonra. Taa ki o tuhaf mart sabahına kadar. Yine İstiklal’de ve yine yalnızdım. Gökyüzünde bir daire çizdiğini ve bir güvercin sürüsüne En haince inişini yaptığını gördüm. Seçimin çok acımasızdı. En az o karga kadar çelimsiz, hasta bir güvercindi. Sahipsiz bir güvercin... Kuytu bir yere çektin, parça parça yedin. Tanıdım seni o an! Doğanın kuralıydı ve belki de haklıydın, Yaşamak için öldürürdün. Yine de çok üzüldüm.. Sen onu semirirken nereden bilebilirdin ki, Kargaların ne kadar kinci olduğunu. Çelimsiz karga ve arkadaşlarının gelip En az senin kadar apansız ve acımasız Çökeceğini başına. Besbelli bir ekmek davasının intikamıydı bu. Seni döktüğün kanın kokusunda yakaladılar. Övündüğün kanatların gitti önce, Çok kanadın. Ölmeni bile beklemeden, Sofra kuruldu. Çok kızdım, üzüldüm önce Ama bu gerçek hayattı. Eden bulurdu . Yürüdüm gittim... |
Kuytu bir yere çektin, parça parça yedin.
Tanıdım seni o an!
Doğanın kuralıydı ve belki de haklıydın,
Yaşamak için öldürürdün.
Yine de çok üzüldüm..
tebrikler